BİLİMSEL

PERİODONTAL KEMİK İÇİ DEFEKTLERİN TEDAVİSİNDE İKİ FARKLI KEMİK GREFTİNİN KOLLAGEN MEMBRANLA KOMBİNE KULLANIMININ ETKİNLİĞİNİN KLİNİK VE RADYOGRAFİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖZET


Bu çalışmada, periodontal kemik içi defektlerin tedavisinde solventle dehidrate edilen mineralize allogreft (MA) ve sığır kaynaklı kemik greftlerinin (SKKG) kollagen membranla (KM) kombine kullanımının etkinliğinin klinik ve radyografik olarak değerlendirilmesi amaçlandı.

Çalışmaya 25 kronik periodontitis hastasına ait sondalanabilir cep derinliği (SCD) ≥ 6 mm ve kemik içi defekt derinliği ≥ 4 mm olan toplam 38 kemik içi defekt dahil edildi. Defektler, MA + KM ve SKKG + KM ile tedavi edildi. Operasyon öncesinde ve operasyondan 12 ay sonra, plak indeksi, dişeti oluğu kanama indeksi, SCD, rölatif dişeti kenarı seviyesi, rölatif ataşman seviyesi, rölatif kemik seviyesi ve radyografik kemik seviyesi ölçümleri yapıldı.


Operasyondan sonraki 12. ayda klinik ve radyografik parametrelerde başlangıç seviyesine göre anlamlı iyileşme saptandı (p<0.01). Defektin en derin noktası gözönüne alındığında, MA + KM ve SKKG + KM gruplarında sırasıyla 5.22±1.24 mm ve 4.17±1.3mm SCD azalması, 2±0.94 mm ve 1.13±0.83 mm dişeti çekilmesi ve 3.22±1.09 mm ve 3.04±1.2 mm ataşman kazancı gözlendi. Klinik ve radyografik kemik kazancı değerleri sırasıyla MA + KM grubunda 3.13±1.11 mm ve 2.84±1.12 mm, SKKG + KM grubunda 2.72±1.1 mm ve 2.68±0.88 mm olarak bulundu. Kemik içi defektlerin tedavisinde her iki kombine rejeneratif tedavi uygulaması da başlangıca göre anlamlı ve benzer klinik ve radyografik iyileşme sağlamaktadır.


SUMMARY


The aim of the present study was to compare the effectiveness of mineralized solvent-dehydrated bone allograft (MBA) and bovine derived xenograft (BDX) in combination with bovine type I collagen membrane (CM) in the treatment of human intrabony defecs.


Twenty-five chronic periodontitis patients with 38 interproximal intrabony defects participated in this study. Each patient was selected on the basis of having at least 1 or 2 radiographical vertical defects with associated probing depth (PD) of  6mm and an intrabony component of ≥ 4 mm following non-surgical therapy. Each of the patients was treated with either MBA in combination with CM (Group A) or BDX in combination with CM (Group B). Prior to surgical treatment and at 12 months, plaque and sulcus bleeding indices, PD, recession, relative attachment level, and probing and radiographic bone levels were measured. 


Favorable clinical outcomes in soft and hard tissue measurements were achieved in both groups when compared to baseline (p<0,01). Considering the deepest site of the defects, Group A and Group B presented a mean PD reduction of 5.22±1.24 mm and 4.17±1.3mm, recession of 2±0.94 mm and 1.13±0.83 mm, and attachment gain of 3.22±1.09 mm and 3.04±1.2 mm, respectively. Evaluation of the hard tissue findings revealed that the mean clinical and radiographic bone gains in Group A and Group B were 3.13±1.11 mm and 2.72±1.1 mm, and 2.84±1.12 mm and 2.68±0.88 mm, respectively. The results of the present study indicate that both material combinations have similar clinical and radiographic improvements.


Dr.Dt. Müge Tirali Türkkan

Diş Eti Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanı